UNESCO: KARAGÖZ TÜRK'TÜR !...
Türkiye, Yunanistan'la yaşadığı baklava, lokum tescili gibi tartışmaların ardından 'Karagöz'ün patentini almaya hak kazandı. 04/09/2009
UNESCO, Kültür Bakanlığı'nın, Karagöz'ün Türk kültür mirası olduğunu anlatan dosyasını onayladı. Yüzyıllar boyunca 'Hay Hak!' diye seyircisini selamlayan gölge kahramanlar artık bu topraklarda daha çok "Sürç-i lisan ettiysek affola!" sözleriyle "perdeler yıkmaya" devam edecek.
Türkiye ile Yunanistan arasında yaşanan "Karagöz" tartışmasına son noktayı UNESCO koydu. Kültür Bakanlığı'nın Karagöz'ün Türk kültür mirası olduğunu anlatan dosyası UNESCO'nun alt kurulu tarafından onaylandı. Bu aşamanın ardından başlayan üst kurul müracaatına Yunanistan katılmayınca "hayal perdesi"nin Türk mirası olarak kabul edilmesinin önündeki engeller kalktı. Altı ülke temsilcisinin yer aldığı kurul, ekim ayında açıklama yapmak üzere bir araya gelecek. Son onayın ardından Karagöz'ün Türklere ait olduğu tescillenmiş olacak. Gelişmeyi sevindirici bulan UNESCO Türkiye Temsilcisi Prof. Dr. Öcal Oğuz, gölge oyununun dünyada Yunanistan'la anıldığına dikkat çekerek, "Karagöz'ün Türkler'e ait olduğunu ekimde dünyaya duyuracağız." dedi.
Yunanistan'ın geçen yıl geleneksel gölge oyununun patentini almak için Avrupa Birliği'ne başvurması Kültür Bakanlığı'nı harekete geçirmişti. Karagöz'ün Türklere ait olduğunu ispatlamak amacıyla gölge figürler üzerine dosya hazırlayan bakanlık, öğretim üyeleri, sivil toplum örgütleri ve oyunun son temsilcilerinin yer aldığı bir kurul oluşturdu. Ekip, Karagöz'ün Türk kültüründe var olma sürecini anlatan bir dosya hazırladı. Çalışma, UNESCO'ya sunuldu. Türkiye, Estonya, Meksika, G.Kore, Birleşik Arap Emirlikleri ve Kenya'dan oluşan alt kurul, Karagöz'ün Türk kültür mirası olduğu görüşünde birleşti. Bu aşamanın ardından üst kurula yönelik müracaatlar başladı. 31 Ağustos'ta son bulan başvurularda Türkiye gerekli işlemleri yaptı ancak Yunanistan herhangi bir girişimde bulunmadı. Bu gelişme "hayal perdesi"nin Türk mirası olarak kalmasını sağladı. Kurulun lehte karar vermesinde titiz çalışmaların payı olduğunu belirten Prof. Dr. Öcal Oğuz, "Karagöz'e sahip çıkmalı ve gelecek nesillere aktarmalıyız." dedi. Oyuna değer verilmeyişini eleştiren Oğuz, "Yunanlı 40 Karagöz ustası var. Her biri yılda 250 oyun sergiliyor. Biletler yüksek fiyatlara satılırken biz 5 TL'ye seyirci bulamıyoruz. Bu sahiplenme ne yazık ki ülkemizde yok." ifadelerini kullandı.
"Rumlarla ortak mirasa sahibiz"
Karagöz'ün Osmanlı zamanında doğduğunu anlatan UNESCO Türkiye Temsilcisi Prof. Dr. Öcal Oğuz, "O dönemde Rumlar da topraklarımızda ikamet ediyordu. Gölge sanatını buradan Yunanistan'a giden Rum asıllı kuklacılar götürdü." dedi. Oğuz, Rumların oyunu kendi kültürleri olarak yaşatmalarının doğal olduğunu ifade etti.
"Yıktın perdeyi eyledin viran!"
Oyun, Hacivat'ın, "Hay Hak!" diye seyirciyi selamlamasıyla başlar. "Yar bana bir eğlence medet!" diyerek Karagöz'ü davet etmesiyle sürer. Hacivat bilgiyi, Karagöz cehaleti temsil eder. Gösteriye Zenne, Tuzsuz Deli Bekir, Beberuhi gibi tipler canlılık katar. Final, Hacivat'ın, "Yıktın perdeyi eyledin viran!" repliğiyle sona erer.
Kaynak: www.8sutun.com